Doğumundan ölümüne bir sosyal ağ: Google+

Doğumundan ölümüne bir sosyal ağ: Google+

2011 yılında kullanıma sunulan Google+, dün güvenlik açığı nedeniyle kapanacağını duyurdu. 2015 yılında büyük bir tasarım değişikliğine uğrayan Google+, ne yazık ki hiç bir zaman sosyal ağ tarafındaki rakiplerine yetişemedi. Gelin, Google+’ın geçmişten günümüze yaşadığı değişimi beraber inceleyelim.

2011: Hızlı Büyüme, Spamler ve Sorunlar 

Haziran 

2011 yılının haziran ayında piyasaya sürülen Google+ o dönemde popüler olan sosyal ağ girişimi furyasında yerini aldı. Yine de Google+ şirketin ilk sosyal ağ girişimi değil. Daha önce 2004 yılında kurulan ve 2014’te kapanan Orkut ile şansını deneyen Google, Friend Connect‘i 2008’de yayına aldı. Şirketin 2012 yılında kapanan Friend Connect ürününün yanı sıra 2010’da yayına aldığı Google Buzzda bulunmaktaydı. Ancak Google Buzz da diğerleri gibi uzun ömürlü olamadı ve ertesi sene kapandı.

2011 yılında Google+’ı piyasaya sürerken şirketin iddiası çevrimiçi paylaşımların bozulduğu yönündeydi. Vic Gundotra ve Bradley Horowitz liderliğinde üretilen bu proje, “circles” (çevre) isimli farklı iletişim grupları yaratarak paylaşımlar konusunda kullanıcılara daha fazla yetki verdi.

Kullanıcılar paylaşımlarını belli çevrelere yönelik düzenleyebiliyordu. Böylece aileniz ya da iş arkadaşlarınızla paylaşmak istemediğiniz içerikleri sadece arkadaşlarınızla paylaşmanız mümkündü. Aynı şekilde spor ya da sanat gibi ortak ilgi alanlarınıza göre aile ve arkadaşlarınızla da içerik paylaşımı yapabiliyordunuz.

Yine de Google+’ta grup yaratmak kullanıcıların canını sıkan bir süreç olabilirdi. Bu nedenle Google, kullanıcı arayüzünü bağlantıların kolayca düzenlenebildiği bir halde sundu. Üstelik bu bağlantı düzenleme sistemi, o zamanlar Facebook’un kullanıcılarına sunduğu sistemden çok daha iyiydi.

Bir süre sonra insanlar küçük profil simgelerini sürükleyip bırakarak “Çevre”lerini oluşturmaya başladı. Bunu çevrelerle paylaşılan durum güncellemeleri ve fotoğraflar takip etti.

Sosyal ağ’ın öne çıkan özelliklerinden biri de “sparks”dı. Bu özellik kullanıcıların ilgi alanına hitap eden içerik ve haberlerin bulunmasını sağlıyordu. Böylece Facebook’taki sayfa ve beğeni sistemi olmaksızın Google insanların ilgi alanlarını takip edebiliyordu. Aynı zamanda kullanıcılar kendilerine uygun sayfa ve içeriklere de kolayca erişebiliyordu.

Bu özelliklerin yanı sıra Google+ Hangouts özelliğini de tanıtmıştı. O zamanlar Hangouts, oluşturduğunuz bir çevredeki kullanıcılarla video üzerinden sohbet etmenizi sağlıyordu. 10 kişiye kadar kapasitesi olan Hangout’un konumlandırması ise gerçekten başarılıydı. Bir çok sosyal ağ ile karşılaştırıldığında Google+ yenilikçi bir yaklaşım benimsemişti.

Büyüme dönemi 

Bu yenilikçi yaklaşım da ilk haftalarda meyvelerini vermeye başladı. İki hafta içinde 10 milyon kullanıcıya ulaşan Google+, bir ay içinde 25 milyon kullanıcıya ulaşmayı başardı. Kasım 2011’de 40 Milyon kullanıcıya ulaşan sosyal ağ, yılın sonunda 90 milyon’u buldu. Bu rakamlar sadece Google+’a kayıt olan kullanıcı sayısını yansıtsa da Facebook kendini tehdit altında hissetmeye başladı.

O zaman 750 milyon kullanıcıya sahip olan Facebook’un CEO’su Mark Zuckerberg’in bu konudaki ilk yorumu ise bu alanda Facebook ile rekabet etmek isteyenlerin kendisi gibi sosyal grafik inşa etmesi gerektiği yönündeydi. O zamanlar Google+’ın kullanıcı kayıtlarında artış olsa da kullanıcıların aktif kullanımı konusunda bir veri söz konusu değildi.

O dönemde Google+’ın arkadaş olmayan kişileri benimsemesi de bir problem olarak öne çıkıyordu. Şirketin kullanıcı engellemeye yönelik özelliklerini piyasaya sürmesi ise aylar aldı. Bu nedenle spamler ve istenmeyen bildirimlerle dolan sosyal ağ, kullanıcıları kendinden uzaklaştırmaya başladı.

Sonraki yıllarda da spam problemi platformda artış göstermeye devam etti. Hatta 2017’nin son aylarında dahi spam’in Google+’ı kullanmayı zorlaştırdığı konuşuluyordu.

Temmuz: kullanıcı kayıpları ve marka hesaplarındaki sorunlar

Google+, Facebook ile rekabet yarışında kullanıcıları “gerçek isim” kullanmaya zorladı. Bu noktada rumuz ve takma isim kullanmak isteyen kullanıcıları kızdıran sosyal ağ, kullanıcıların hesaplarını silmeye başlayınca işi alevlendirmiş oldu. Çünkü kullanıcılar sadece sosyal ağa erişimi kaybetmekle kalmıyor, Google hesaplarını da kaybediyordu. Bu da kullanıcıların Gmail’e Google Dokümanlarına, Takvimlerine ve diğer Google ürünlerine erişimi kaybetmesi anlamına geliyordu.

Bana kalırsa bu noktada şirket, kendi ayağına sıkarak hem tüm ürünlerinin kullanıcı tabanını sarsıyor hem de kullanıcıları başka ürünlere yönlendiriyordu.

Ancak şirketin tek problemi bu değildi. Şirket, yaptığı bir hata ile tüm marka sayfalarını askıya almıştı. O dönem Google+ tarafından yeni bir ürünü test etmeye davet edilen markalar, marka hesaplarının askıya alınmasıyla ciddi bir şok yaşamıştı.

Üstelik Google+ ilerleyen yıllarda da buna benzer problemleri çözmeye yeltenmedi. Gerçek isim konusunda direten sosyal ağın CEO’su ise gerçek isim kullanmayan kullanıcıların kendilerine başka bir sosyal ağ bulmasını önerdi.

Ağustos: arama özellikleri 

Ağustos ayında Google Arama’ya Google+’ı ekleyen şirket, Google+  gönderilerinin, sosyal arama sonuçlarında belireceğini duyurdu. Bu sonuçlar sadece Google+ giriş yapan kullanıcılara görünmekteydi. Bu aramanın arkadaşlarınızın ya da takipçilerinizin Facebook ve Twitter’daki paylaşımlarını içermemesi nedeniyle kullanıcılar için kısıtlı kaldığını da belirtelim.

2012: Kullanıcı kayıpları

Ocak

Google 2012 yılının haziran ayında Gmail’i olan kullanıcıları, Google+ hesabı oluşturmaya zorladı. Kullanıcı dostu olmayan bu yaklaşımla beraber Gmail kullanıcıları bir çok entegrasyonu da kullanmaya zorlandı.

Mart 

Mart ayında ise Google+’ın uzun vadede başarısız bir sosyal ağ girişimi olduğu konuşulmaya başlandı. Platformun piyasaya sürüldüğü günden itibaren +1 butonu üzerine çalışması gerektiği vurgulandı. +1 butonu kullanıcılar hakkında ciddi bir şekilde veri toplanmasını sağlıyor, bu veriler aramalara dahil edilebiliyordu, özeldi ve sonrasında başka yerlerde paylaşılabiliyordu.

Haziran

Haziran 2012’de sosyal ağ 1 yaşını doldurmak üzereydi. Ancak hala spamlerle boğuşmaktaydı. Bu sefer etkinlik spamleriyle baş etmeye çalışan sosyal ağ, platformundaki spamleri çözmeden entegrasyonlar yapmaya devam ediyordu. Etkinlik spamlerinin  sebebi ise Google Takvim gibi ürünlerin Google+ ile entegrasyonu olmuştu.

Kullanıcılar diğer kullanıcılar tarafından etkinliklere davet edilmekten hoşlanmıyordu. Üstelik kullanıcılar katılacaklarını belirtmediği halde B bu davetler kullanıcıların Takviminde beliriyordu. Kullanıcılar Google+’tan gittikçe soğuyordu.

Kasım

Google+’ın piyayasa sürülmesinden bir yıl sonra Hangouts’ta oldukça fazla kullanıcı aktivitesi bulunmaktaydı. Hatta Hangouts, Google+’ın dışına çıkarak özelliğin dışında bir ürün olarak konumlanmaya başladı.

Hala büyüme aşamasında olan Skype gibi rakiplerin bulunduğu video dikeyi zor bir pazarı temsil ediyordu. Hangouts her ne kadar kullanıcıların Google+’daki arkadaşları ve aleleriyle konuşması için tasarlanmış olsa da Google, bu ürünün şirketler ve markalar tarafından kullanıldığını fark etti.

Aralık 

Google+ bu yıl da kullanıcıların ilgi alanlarına odaklanmaya devam etti. Topluluklar özelliğini piyasaya süren şirket, kullanıcıların belli bir konu etrafında görüş alışverişi yapmasını sağlıyordu. Büyüme yavaşlamıştı ancak Google+ bu özellik sayesinde kullanıcı çekebileceğini ve onların ilgi alanlarını segmente edebileceğini düşünüyordu.

2013: Sosyal ağdan sosyal katmana

2013 yılına geldiğimizde Google+’ın Facebook karşısında rekabet edemediğini görüyoruz. Etkileşimi düşük, içerik dağıtımı oldukça karmaşık olan ve çoğunluğa hitap edemeyen Google+’ın konumlandırması bu yıl değişiyor.

Google+’ı bir sosyal ağ olarak konumlandırmaktan vazgeçen Google, onu kendi ürünleri arasında sosyal bir katman olarak tanımlamaya başlıyor.

Aslında sosyal ağın piyasaya sürülmesinden kısa bir süre sonra şirket Gmail ve Google Kişileri, Google+’a entegre etmişti. Ancak 2013’ün haziran ayında Google kullanıcılara Gmail’de marka hesaplarını takip etme seçeceği de sundu. Sonrasında ise Google Talk’ı ve Google+ Messenger ile birleştirerek onları Hangouts’un içine yerleştirdi.

Blogger için Google+ yorum sistemini de getiren şirket, üçüncü parti sitelerdeki Google girişlerini de Google+ girişleriyle değiştirdi.

Eylül 

Şirketin 2013’te yaptığı tüm bu değişikliklere Eylül ayında YouTube yorumları da eklendi. Artık YouTube’da yorum yapabilmek için Google+ hesabına sahip olmanız gerekiyordu.

Böylece daha önce kullanıcı tabanını geliştirmek için 200 milyondan fazla kullanıcısı olan Gmail’den faydalanan Google, şimdi de YouTube’a yorum bırakan kullanıcılardan medet umuyordu. Bu hamleyle birlikte platform YouTuberların nefretini kazanmayı başardı.

Google ise Google+’ın 500 milyon kullanıcıya sahip bir kimlik katmanı olduğunu söylemeye başladı.

2014: Ayrılıklar ve Pişmanlıklar

Nisan

Google+’ın kurucusu Vic Gundotra 2014 yılının Nisan ayında Google’dan ayrıldı. Google’ın CEO’su Larry Page ise o dönemde sosyal ağın bir yatırım olarak görüldüğünü ancak Google’ın yaklaşımında değişime gidileceğini söyledi.

Bu yıl Google+ artık bir ürün olarak değil bir platform olarak değerlendirilmeye başlandı. Gmail ve YouTube eklentilerinde geri adım atılırken, ekipler dağıtıldı.

Temmuz

Yapılan en önemli değişikliklerden biri ise Hangouts’un ücretsiz olarak kalmasıydı. Google+ ile Hangouts birbirine çok bağlıydı ve Hangouts gerçekten ilgi çekici bir üründü. 2014 yılının temmuz ayında ise Hangouts bir Google+ hesabı olmaksızın çalışmaya başladı. İşletmelere açılan ürün, bir hizmet sözleşmesine de imza attı.

Gundotra’nın ayrılışının ardından gerçek isim ilkesini terk eden Google+, kullanıcılardan yaptıkları bu kısıtlama için özür diledi. Açıldığı süreçte rumuzları da kabul eden şirket, 2012’de gelen bu ilkeyle birlikte gerçek isimlerin yanı sıra seçtiğiniz isimlere de yer vermenizi sağlıyordu. Ancak yukarıda da yazdığımız gibi gerçek isim kullanmak bir zorunluluktu.

Google+ bu kuralı kaldırmasıyla birlikte bir hareketlenmenin yaşanabileceğini düşünmüştü. Ancak bunun çok geç kalmıştı.

2015: Google+ parçalara ayrılıyor ve yenileniyor

Mayıs: 

Google, Hangouts’tan sonra Google+’ın fotoğraf paylaşma özelliğini de ayrı bir ürün haline getirdi.

Google I/O etkinliğinde yenilenen Google Fotoğraflar’ı duyuran şirket, bu üründe Google+’tan alınan yapa zeka ve makine öğrenmesinden faydalanıyordu. Böylece kullanıcılar kişiler, mekanlar ve objeler uygulama içinde aranabiliyordu.

O yılın son aylarına doğru Google Fotoğraflar 100 milyon kullanıcıya kavuştu. Bu esnada Google+ Fotoğraflar da Ağustos ayında kapatıldı.

Temmuz

Temmuz ayında ise Google+ ve YouTube entegrasyonu kaldırıldı. YouTuberlar bu durumdan memnun oldu ancak hemen hemen hiçbiri  Google+’a geri dönmedi.

Kasım

2015 yılının Kasım ayında Google+ yenilendi. Bu yenilenme için Fotoğraf ve Yayınlar departmanının Başkan yardımcısı Bradley Horowitz, Google’ın Ürün Direktörü Luke Wroblewski ile bir araya geldi.

Communities ve Collections üzerinde çalışan ikili yeni Google+’ın kullanıcılara ve onların ilgi alanlarına odaklanmasını sağladı. Böylece ürün kişisel bağlantılar odağından çıkarak, kullanıcıların konular üzerinden ilişki kurmasını amaçladı. Google ayrıca o dönem popüler olan About.me’ye alternatif olarak “Hakkımda” sayfalarını da piyasaya sürdü.

Yeni site göz alıcı olmasına rağmen kaybettiği ilgiyi geri kazanamadı.

2016: Google+ geri çekiliyor

Ocak

Google, Google Play Oyunları’nı oynamak için Google+hesabına sahip olma gerekliliğini kaldırdı.

Ağustos: 

Ocak ayındaki hamleyi ise Ağustos ayında Google’ın Play Store’dan Google+ hesabına sahip olması zorunluluğunu kaldırması takip etti.

Horowitz bu durumun Google’ın aldığı bildirimlerle ilişkilendirdi. Kullanıcılar Google+ profillerini bir kimlik olarak benimsemiyordu.

Sosyal ağ üzerinde yapılan değişikliklerden biri de Hangouts on Air canlı yayın özelliğinin YouTube Canlı’ya taşınması oldu.

2017: Sonun başlangıcı

Google+ giderek sessizleşti. Site hala açıktı ancak topluluklar spamle doluydu. Topluluk moderatörleri iş yüküne yetişemediklerini belirtirken, Google’ın probleme çok da önem vermemesi platformun sonuna yaklaştığını gösteriyor.

Ocak:

Google+ ilk olarak 2015’in sonlarında görülen yeni tasarıma tamamen geçiş yaptı. Böylece eski tasarım ve yeni tasarım arasında geçiş yapma özelliği kaldırıldı. Sitenin ölmediğini göstermek isteyen Google+, platformdaki popüler grupları da bu yenilenmeyle birlikte öne çıkardı.

Ağustos: 

Google 2012’de yayına aldığı +1 butonunu yeniledi. Böylece +1 artık paylaşım sayısını göstermiyordu. Zira platformda göstermeye değer bir paylaşım da söz konusu değildi. Ancak şirket, butonun hızlı yüklenmesi için bu değişikliği yaptığını iddia etti.

2018: beklenen son 

Ekim

Google+ ortaya çıkan büyük bir güvenlik açığı nedeniyle kapatılacağını duyurdu.

Google, yaptığı açıklamada bu güvenlik açığının geçtiğimiz Mart ayında düzeltildiğini belirtti. Güvenlik açığı nedeniyle ulaşılan bilgiler arasında isimler, e-posta adresleri, doğum tarihleri, cinsiyet, profil fotoğrafları, yaşanılan yerler, meslek ve ilişki durumu yer alıyor.

Her ne kadar sosyal ağ olmasa da Google+ da tıpkı Facebook ve Twitter gibi kendi tarihine bir skandal eklemeyi başardı. Toplamda 496,951 kullanıcıyı etkileyen bu güvenlik açığının neden olduğu  kapanma sürecinin yaklaşık 10 ay sürecek.

Google+ kullanıcı oturumlarının yüzde 90‘ının beş saniyeden daha az sürdünü söylemekte de fayda var.

Başarısız bir girişime veda ederken, bu başarısızlık sayesinde bize verdiği önemli dersler için Google’a teşekkür ediyoruz.